Sen uyurken-14
Öyle bitkindin ki hemen uyuyakaldın. Yemek hazırlamak için mutfağa gidecektim ama orada oturup mavi gözlerini örten uzun kirpikli göz kapaklarını, şu kocaman bedeninin uyurken nasıl da böyle masumlaştığını izlemeyi yeğledim. Uzun süre uyanmayacağını tahmin ediyordum. Ve öyle de oldu.
Dışarıda bir sağnak başlamıştı. Denizin çırpınışınını duyabiliyordum. Korkmuyordum ne bu nereden geldiğini bilmediğim uğultulardan ne geceden ne de gökte patlayan ışıklardan ve seslerden. Sen o kanepede uyuduğun sürece hiç bir şeyden korkmayacağımı biliyordum. Bunu sana söylesem bana gülümseyerek şöyle derdin eminim: “Yakında tek başınayken de korkmamayı öğreneceksin.” Bunu neden bilmem söylemeni istemiyordum, bu yüzden sana hiç söylemedim.
Seni izleyerek ne kadar zaman geçirdim bilmiyorum. Bir ara galiba daldım. Dalların pencerelere vurarak çıkardığı sesle kendime geldim. Pencerenin önüne gidip biraz dışarıyı izledim. Korsan ön ayaklarını pencerenin önüne koyup neye baktığımı görmeye çalıştı. Bu beni öyle çok güldürdü ki Korsan bile şaşkınlığa düştü. Biraz onunla oynadım. Sonra onunla birlikte mutfağa geçtik.
Ben bir şeyler hazırlarken bir yandan da Korsan’a geçmiş günlere dair hikayeler anlattım. Korsan garip mırıltılar çıkararak dinledi. Sence dediklerimi anlıyor muydu? Öyle bir hisse kapıldım.
Fotoğraf: http://www.bergoiata.org/fe/divers14/Sahara_after_rain.jpg
Etiketler: KADIN